Milliyet gazetesi Özay Şendir, “Bugünlerde İstanbul sokaklarında dayanılmaz bir casuslar savaşı yaşanıyormuş. Savlar, Beyoğlu’nda yürüyen …
Milliyet gazetesi Özay Şendir, “Bugünlerde İstanbul sokaklarında dayanılmaz bir casuslar savaşı yaşanıyormuş. Savlar, Beyoğlu’nda yürüyen İsrailli bir turist grubunun Mossad tarafından bulunduğu yerden zırhlı bir minibüsle alınıp doğruca havalimanına götürülüp, İsrail’e uçurulması haberiyle başladı. İsrail medyasına göre söylediği söz edilen İsrail vatandaşları şayet oteline ulaşsaydı orada kendilerini bekleyen İran casuslarıyla burun buruna gelecekti. Hedef bireyler sanki kimdi diye merak edip kurcalamaya başlayınca ortaya farklı bir tablo çıktı.” dedi.
Şendir yazısında, “İddia o ki bu yaşananlar, suikastlara mani olamayan İhtilal Muhafızları İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hüseyin Tayeb’in koltuğunu sallamaya başlamış. Tayeb de öldürülen değerli hedef kadar değerli bir İsrailli gayesi seçmek yerine, tüm İsrail vatandaşlarını hedef olarak belirlemiş. Bu noktada İstanbul’a gelen İranlı casusların adam kaçırma ve suikast düzenleme hazırlığında olduğu tespit edilince de aslında James Bond sinemalarına hiç de benzemeyen casuslar savaşı başlamış. Bilinen gerçek, İran’dan gelen bir kümenin Türk istihbarat ünitelerince etkisiz hale getirildiği. İsrail medyası, işin içine abartı da katarak, hala 2 bin civarında vatandaşının İstanbul’da olduğunu ve onlara otel odalarından dışarı çıkmama talimatı verildiğini yazıyor.” sözünü kullandı.
Şendir şunları kaydetti:
“Tehdit devam ediyor olsaydı İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon konuşmasında teşekkürlerini iletmezdi. Terörle mücadele söylediği söz edilen olduğunda avans teşekkür olmaz.”