HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Yıkımı durdurmak yetmiyor, bu talanı durdurmak da yetmiyor, yeni bir başlangıç için de güçlü bir irade …
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Yıkımı durdurmak yetmiyor, bu talanı durdurmak da yetmiyor, yeni bir başlangıç için de güçlü bir irade ortaya çıkarmak gerekiyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partinin Eş Genel Başkan Yardımcıları Tülay Hatimoğulları, Şaziye Köse ve Tuncer Bakırhan ile PM üyesi Emrali Türkmen, Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikaların yöneticileri ile bir araya geldi. Sancar,
Eğitim Sen Genel Merkezi’nde yapılan görüşmede, HDP’nin 3 Temmuz’da gerçekleştireceği 5’inci Büyük Olağan Kongresi’ne dair görüş alışverişinde bulundu. KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, SES Eş Genel Başkanları Selma Atebey ile Hüsnü Yıldırım ve sendika yöneticileri HDP heyetini karşıladı.
Toplantının basına açık kısmında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, yapacakları kongreye işaret ederek, “Bu kongre olağan kongrefakat Türkiye’nin çok olağanüstü şartlarında gerçekleştireceğimiz bir kongre. Türkiye’nin özel bir virajdan geçtiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Bu yılın çok önemli bir hesaplaşma yılı olacağı, hatta final evresine doğru ilerlediğimizi söylüyoruz. İktidarın Türkiye’yi getirdiği durum ortada; tam bir talan siyaseti izleniyor. Yalnızca yağmadan ibaret değil, demokrasi, özgürlük, emek ve ekmek talan ediliyor. Bu talanın ortasında büyük bir yıkımın eşiğinde bizler de büyük hücumlara karşın yolumuza devam ediyoruz” tabirini kullandı.
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, tarihi bir periyotta bir araya geldiklerinin altını çizen Sancar, şunları söyledi:
“15-16 Haziran’ın yıl dönümündeyiz. 15-16 Haziran Türkiye işçi mücadele tarihinde özel bir yere sahip. Ben o devirle ilgili yazıları okurken en çok ‘Gücümüzü birliğimizden alıyoruz’ pankartına takılıyorum. Nitekim büyük bir birlik vardı, o birlik büyük bir mücadele yarattı ve Türkiye işçilerinin mücadelesinde büyük bir miras yarattı. Büyük bir birikim yarattı. Bizler bunadurumlarda bu türlü ağır kaidelerde demokrasinin, özgürlüklerin, emeğin, ekmeğin talan edildiği, sömürüldüğü, sömürünün derinleştirildiği devirlerde ne yapmak gerektiğini tahminen de en 15-16 Haziran’daki o slogana bakarak anlayabiliriz. Yani birlik olarak gücümüzü artırabiliriz. Bugün gidişatı en geniş birliktelik ve en güçlü ortak çabayla aşabiliriz. Bu yıkımı durdurabiliriz. Geleceği birlikte inşa edebiliriz. Yıkımı durdurmak yetmiyor, bu talanı durdurmak da yetmiyor, yeni bir başlangıç için de güçlü bir irade ortaya çıkarmak gerekiyor.
Bu yeni başlangıç da kesinlikle Türkiye’nin bütün işçilerini, mazlumlarını, ötekileştirilenlerini, yok sayılanlarını bir araya getirecek bir ortak mücadele hedefiyle sağlanması ile mümkün. Bizler olağan kongreye giderken, bu olağanüstü koşulların farkındayız. aynı şekilde bu olağanüstü kurallarda ne yapılması gerektiğine tek başına bizim konseylerin karar veremeyeceğini, vermemesi gerektiğinin şuurundayız. Mücadele çizgisini, kongremizin gelişimini ve sonraki politikalarımızı emek ve meslek örgütleriyle, halk kümeleriyle, inanç kümeleriyle, bayan ve gençlik hareketlerine danışarak, halkımızla istişare ederek oluşturmak istiyoruz. Birlik, lakin konuşarak ve istişare ederek sağlanabilir.”